1933 doğumlu Leroy Barnes, tüm zamanların en kibirli ve kendini üstün gören uyuşturucu baronu sıfatına sahiptir. Barnes Konsey adlı bir uyuşturucu çetesi kurmuş ve bu çeteyi Harlem'de yürütmüştür. Barnes'in egosu öyle yüksektir ki kazandığı paralar çoğalınca uyuşturucu ticareti ile ilgili kitap bile yazmıştır. Yazıların da her fırsatta kendisinin Harlem'in gelmiş geçmiş en büyük uyuşturucu baronu olduğunu iddia etmiştir. New York uyuşturucu baronunun servetinin, 100.000.000 dolar olduğu düşülmektedir.
9-George Young
‘Kokain Kralı’ lakabıyla bilinen Jung, ABD’de 1970’li ve 1980’li yıllarda yapılan uyuşturucu kaçakçılığının yüzde 85’inin arkasındaki isim olarak tanınıyordu. Geçtiğimiz günlerde ünlü aktör Johnny Depp, başrolünü oynadığı Blow filmine ilham kaynağı olan, uyuşturucu satıcısı George Jung ile yeniden bir araya geldi. 73 yaşındaki uyuşturucu baronu serveti, 100 milyon dolar.
8-Al Capone
Amerikan ekonomisinin zor günler yaşadığı 1930'larda güç kazanmaya başlayan Al Capone dönemin yasakları ve bu yasakların doğurduğu fırsatları son derece profesyonel yöntemlerle karşılamış, böylece hem maddi hem de politik güçlerini artırmıştır. Al Capone'un işlediği en kanlı olay rakibi Bugs Moran çetesinden silahsız 6 kişiyi ve bir ziyaretçisini, polis kiyafeti giymiş adamlarına duvara dizerek öldürttüğü, meşhur Sevgililer Günü Katliamı'dır. Serveti, 130.000.000 dolar.
7-Rick Ross
Freeway lakabıyla tanınan Rick Ross 26 Ocak 1960'ta dünyaya geldi. Tam bir iş adamı olan Ross kokain satışındaki ince hesapları ve dikkati nedeniyle herkesle anlaşabiliyordu. Ancak bu kadar dikkate rağmen Ross sivil bir polise uyuşturucu satarak kumpasa düştü ve 25 yıl hapse mahkum edildi.
kokain ticareti yapan bu adamın serveti, 600.000.000 dolar.
6-Joaquin Guzman
Körfez kartellerinden biri olan Osiel Cardenas tutuklanınca Meksika’da ön plana çıkan isim Loera oldu. Meksika’dan ABD’ye kokain kaçırmak için tünel kazmış ve bu tünellerle 7 tondan fazla kokain taşıdı. 1993 yılında biber kutuları içine yerleştirdiği kokainler yakalanınca tutuklandı. 2001 yılına kadar hapishanede kaldığı sonrasında ise kaçtığı söyleniyor. Serveti, 1 milyar dolar.
5-Griselda Blanco
Kokain Kraliçesi olarak bilinen Griselda Blanco, 70'lerde ve 80'lerde Miami'de yaşanan uyuşturucu savaşlarının en önemli cephlerinden biridir. 'Mama' Blanco erkek rakiplerine kök söktürüyordu. Sertliği ve acımasızlığıyla da tanınması uyuşturucu kaçakçılığındaki erkek kültürü yerle bir etti. En sonunda Kaliforniya'da federal ajanlar tarafından yakalandı ve 20 yıl hapse mahkum edildi. Serveti, 2.000.000.000 dolar.
4-Khun Sa
Kendisini "büyük özgürlük savaşçısı" olarak tanımlayan ancak güvenlik görevlilerince "dünyanın en çok arananlar" listesinde bulunan uyuşturucu baronudur. Uyuşturucu baronu, yaklaşık 40 yıldır Myanmar merkezi hükümeti ile Shan'lara özerklik verilmesi için savaştıklarını iddia ediyordu. ABD'nin yakalanması için 2 milyon dolar ödül koyduğu Khun Sa için uluslar arası narkotik ajanları, "Ölüm Prensi" ifadesini kullanıyordu. Uyuşturucu işine giren bu adamın serveti, 5.000.000.000 dolar.
3-Dawood İbrahim
Hindistan’da 1955 yılında dünyaya gelen Dawood İbrahim, dünyanın en zengin kaçakçılardan bir tanesi.Hindistanlı kaçakçının serveti, 6.000.000.000 dolar.
2-Ochoa Kardeşler
Kolombiya'da 1980'lerde Pablo Escobar ile Medellin uyuşturucu kartelini kuran Ochoa kardeşler,
kokainden kazandıkları paralar ile imparatorluk kurdular. Servetleri, 6.000.000.000 dolar.
1-PABLO ESCOBAR
Ve geldik uyuşturucu baronu denildiğinde akla gelen ilk isim olan Pablo Escobar’a! 1949 yılında Kolombiya’da fakir bir köy öğretmeninin çocuğu olarak dünyaya gelen Escobar illegal ticaret işlerine daha küçük yaşlarda çaldığı antik mezar taşlarını turistlere satarak başlamış. Hayatına dair o kadar çok rivayet var ki anlatmakla bitmez. Kurduğu ve yönettiği Medellin Kartel’i CIA raporlarına göre dünyadaki uyuşturucu işinin %90’ını elinde bulundurmaktaydı. Muazzam bir servet ve güç elde eden Escobar’ın hayatını anlata Blow gibi birçok film ve roman yapıldı. Bunları yarısı efsane olsa da saklandığı bi dağ evinde ısınmak için 2 milyon doları şöminede yaktığı bilinmektedir. Adamdaki paranın miktarını hayal gücünüze bırakıyoruz. Tabii ki bu kirli para beraberinde birçok belayı da getirmiş. Polisle ve rakip kartellerle başı beladan kurtulmayan Escobar 1993 yılında polisten kaçmak için çıktığı bir çatıda kurşunlanrak öldürüldü. Ölümünün ardından uyuşturucu piyasası birbirine girmiş ve yerini yavaş yavaş Cali Kartel’i almıştır.
0 yorum